II. Sütun 1: Roma İmparatorluğu
III. Sütun 2: Bizans İmparatorluğu
IV. Sütun 3: İslam’ın Altın Çağı
V. Sütun 4: Avrupa Rönesansı
VI. Sütun 5: Aydınlanma Çağı
VII. Sütun 6: Endüstri Devrimi
VIII. Sütun 7: 20. Çağ
IX. Sütun 8: 21. Çağ
Sık Sorulan Sorular
| Hususiyet | Tarif |
|---|---|
| Tarihi Alan | Tarihi öneme haiz bir yer |
| Dönüm noktası | Bir manzaranın bariz yahut dikkat cazibeli özelliği |
| Anıt | Bir kişiyi yahut vakası anmak için inşa edilen yapı |
| Koruma | Bir şeyi hasardan yahut çürümeden koruma eylemi |
| Gezim | Zevk için yolculuk etme eylemi |
II. Sütun 1: Roma İmparatorluğu
Roma İmparatorluğu, MÖ 27’den MS 476’ya kadar mevcud geniş ve kuvvetli bir imparatorluktu. Tarihteki en etken imparatorluklardan bir tanesiydi ve mirası bugün hala Avrupa’nın her yerinde bulunabilen birçok Roma harabesinde görülebilir. Roma İmparatorluğu, ilk Roma imparatoru olan Augustus Sezar tarafınca kuruldu. Augustus büyük bir askeri önder ve devlet adamıydı ve Roma İmparatorluğu’nda bir sulh ve rahatlık sürecini denetledi. Roma İmparatorluğu, malum dünyanın çoğunu fetheden Trajan’ın yönetimi altında zirveye ulaştı. Sadece imparatorluk, Trajan’ın ölümünden sonrasında gerilemeye başladı ve sonucunda MS 476’da çöktü.
III. Sütun 2: Bizans İmparatorluğu
Bizans İmparatorluğu, Şark’daki Roma İmparatorluğu’nun devamıydı. MS 3 senesinde Roma İmparatoru I. Konstantin’in Roma İmparatorluğu’nun başkentini Roma’dan Konstantinopolis’e (günümüzde İstanbul) taşımasıyla kuruldu. Bizans İmparatorluğu, 1453’te Osmanlı Türkleri tarafınca fethedilinceye kadar 1.000 yıldan fazla sürdü.
Bizans İmparatorluğu, kültür, eğitim ve sanatın mühim bir merkeziydi. Bununla birlikte kuvvetli bir askeri güçtü ve Hristiyanlığın gelişiminde mühim bir rol oynadı. Bizans İmparatorluğu muhtelif ve kozmopolit bir toplumdu ve dünyanın her yerinden insanlara ev sahipliği yapıyordu.
Bizans İmparatorluğu 11. ve 12. yüzyıllarda geriledi ve sonucunda 1453’te Osmanlı Türkleri tarafınca fethedildi. Sadece Bizans İmparatorluğu’nun mirası Avrupa ve dünyanın gelişimini etkilemeye devam etti.
V. Sütun 4: Avrupa Rönesansı
Avrupa Rönesansı, 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Avrupa’da gerçekleşen kültürel, entelektüel ve sanat içerikli bir tekrar doğuş dönemiydi. Büyük bir değişiklik ve yenilik zamanıydı ve bilim, felsefe, sanat ve edebiyatta yeni fikirlerin yükselişine şahit oldu.
Rönesans İtalya’da başladı ve hızla Avrupa’nın öteki bölgelerine yayıldı. Klasik tahsile olan ilginin tekrar canlandığı bir dönemdi ve birçok akademisyen ve sanatçı antik Yunan ve Roma eserlerini incelemek için İtalya’ya yolculuk etti. Bu, klasik sanat ve mimarinin tekrar canlanmasına ve insan ifadesine ve bireyselciliğe yeni bir vurgu yapılmasına yol açtı.
Rönesans ek olarak, sanata yardımcı olan ve canlı bir kültürel ve entelektüel ortam yaratmaya destek olan eğitimli ve varlıklı bireylerden oluşan yeni bir sınıfın yükselişine şahit oldu. Bu, insan çabasının bütün alanlarında yaratıcılığın çiçek açmasına yol açtı ve Rönesans çoğu zaman Avrupa tarihinin en mühim dönemlerinden biri olarak kabul edilir.
Rönesans’ın en meşhur sanat eserlerinden bazıları Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sı, Michelangelo’nun Pietà’sı ve Michelangelo’nun Sistine Şapeli tavanıdır. Rönesans’ın en meşhur edebiyat eserlerinden bazıları Dante Alighieri’nin İlahi Komedya’sı, Niccolò Machiavelli’nin Prens’i ve Thomas More’un Ütopya’sıdır.
Rönesans, Avrupa kültürü ve topluluğu üstünde derin bir tesir yarattı. Çağdaş bilim, felsefe ve sanatın temellerinin atılmasına destek oldu. Ek olarak daha seküler ve hümanist bir dünya görüşü yaratılmasına destek oldu ve insan potansiyeline daha çok kıymet verilmesine yol açtı.
VI. Sütun 5: Aydınlanma Çağı
Aydınlanma Çağı, Avrupa’da 17. yüzyılın sonlarından 18. yüzyılın sonlarına kadar gerçekleşen entelektüel ve kültürel değişiklik dönemiydi. Büyük ilmi ve felsefi ilerlemenin yaşandığı bir dönemdi ve hükümet, din ve topluluk hakkındaki yeni fikirlerin yükselişine tanıklık etti.
Aydınlanma Çağı, geleceğe dair büyük bir iyimserlik ve ümit zamanıydı. İnsanlar, akıl ve bilimin dünyanın bütün problemlerini çözebileceğine ve insanlığın yeni bir sulh ve rahatlık sürecinin eşiğinde olduğuna inanıyordu.
Aydınlanmanın birtakım mühim figürleri içinde René Descartes, Thomas Hobbes, John Locke, Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau yer alır. Bu düşünürler geleneksel inançlara ve fikirlere meydan okudular ve aklın ve bireyselciliğin önemini savundular.
Aydınlanma Çağı, çağıl topluluğun gelişimi üstünde derin bir etkiye sahipti. Demokrasinin yükselişi, köleliğin kaldırılması ve bilim ve hızla gelişen teknolojinin ilerlemesi için temelleri attı.
Aydınlanma Çağı, insanlık tarihinde bir dönüm noktası olarak görülür ve mirası, bugün yaşadığımız dünyayı şekillendirmeye devam etmektedir.
VII. Sütun 6: Endüstri Devrimi
Endüstri Devrimi, 18. yüzyılın sonlarında süregelen ve 19. yüzyıla kadar geçindiren süratli bir teknolojik değişiklik dönemiydi. Buğu makinesi ve pamuk çırçır makinesi benzer biçimde yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle karakterize edildi ve bu da üretkenlikte ve ekonomik büyümede mühim bir artışa yol açtı. Endüstri Devrimi topluluk üstünde derin bir tesir yarattı ve yapınak sisteminin yükselişine, şehirlerin büyümesine ve yeni bir işçi sınıfının ortaya çıkmasına yol açtı.
Endüstri Devrimi Britanya’da başladı, sadece hızla Avrupa, Şimal ABD ve Japonya dahil olmak suretiyle dünyanın öteki bölgelerine yayıldı. 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde, Endüstri Devrimi dünya ekonomisini dönüştürdü ve küresel bürokrasi ve kültür üstünde büyük bir etkiye haiz oldu.
Endüstri Devrimi çoğu zaman pozitif bir büyüme olarak görülür, sadece birtakım negatif neticeleri da olmuştur. Örnek olarak, Endüstri Devrimi kirliliğin ve çevresel bozulmanın artmasına yol açmıştır. Ek olarak, çoğu zaman tehlikeli ve sağlıksız koşullarda çalışan işçilerin sömürülmesine de yol açmıştır.
Negatif sonuçlarına karşın, Endüstri Devrimi insanlık tarihinde mühim bir dönüm noktasıydı. Verimlilikte ve ekonomik büyümede çarpıcı bir artışa yol açtı ve çağıl dünyanın yaratılmasına destek oldu.
VII. Sütun 7: 20. Çağ
20. asır, hem dünyada bununla beraber mimarlık alanında büyük değişiklik ve çalkantıların yaşandığı bir dönemdi. Bu yüzyılda yeni teknolojiler, yeni malzemeler ve mimarlık hakkındaki yeni düşünme biçimleri ortaya çıktı.
20. yüzyılın en ikonik binalarından bazıları Empire State Binası, Eyfel Kulesi ve Sidney Opera Binası’dır. Bu binalar, bu zamanda ortaya çıkan mimari stillerin çeşitliliğini ve yaratıcılığını temsil eder.
20. asır bununla birlikte büyük yıkımların yaşandığı bir dönemdi, zira birçok bina cenk, naturel afetler ve kentsel yenileme sebebiyle yok oldu. Sadece bu dönemden birçok mühim bina korundu ve bugün de mimarlara ve tasarımcılara esin vermeye devam ediyorlar.
20. asır büyük bir değişiklik zamanıydı ve mimarlık alanında kalıcı bir miras bıraktı. Bu son zamanların binaları o son zamanların iyimserliğini, yaratıcılığını ve yenilikçiliğini yansıtıyor ve dünya çapındaki mimarlar tarafınca beğenilmeye ve incelenmeye devam ediyor.
8. Sütun: 21. Çağ
21. asır, 11 Eylül saldırıları, küresel mali kriz ve Çin’in küresel bir süper güç olarak yükselişi de dahil olmak suretiyle bir takım mühim zamanı vakaya şahit oldu. Bu olayların dünya üstünde derin bir tesiri oldu ve gelecek yıllarda 21. yüzyılı şekillendirmeye devam edecekler.
21. yüzyılın en mühim vakalarından biri 11 Eylül saldırılarıydı. 11 Eylül 2001’de gerçekleşen bu saldırılar binlerce insanı öldürdü ve ABD Birleşik Devletleri ve dünya üstünde büyük bir tesir yarattı. Saldırılar, ABD Birleşik Devletleri’nin Afganistan’ı işgaline ve küresel siyasal görünüm üstünde kalıcı bir tesir bırakan Teröre Karşı Harp’a yol açtı.
21. yüzyılın bir öteki büyük vakası da küresel mali kriz oldu. 2008’de süregelen bu kriz, dünya genelinde ekonomik faaliyetlerde keskin bir düşüşe yol açtı. Kriz milyonlarca insanoğlunun yaşamı üstünde büyük bir tesir yarattı ve bugün hala artçı şokları yaşıyor.
En son, Çin’in küresel bir süper güç olarak yükselişi 21. yüzyılın mühim bir gelişmesi olmuştur. Çin ekonomisi son yıllarda hızla büyümüştür ve şu anda dünyanın ikinci büyük ekonomisidir. Çin’in büyüyen gücü küresel politik ve ekonomik görünüm üstünde büyük bir etkiye haizdir.
Bunlar 21. yüzyılın mühim zamanı vakalarından bir tek birkaçı. 21. asır hala erken aşamalarında ve gelecekte nasıl biteceğini söylemek olanaksız. Sadece 21. yüzyıldaki olayların gelecek nesiller için dünya üstünde derin bir tesir yaratacağı aleni.
9. Sütun: 21. Çağ
21. asır, 11 Eylül saldırıları, küresel mali kriz ve Çin’in küresel bir süper güç olarak yükselişi de dahil olmak suretiyle bir takım mühim zamanı vakaya şahit oldu. Bu vakalar dünya üstünde derin bir tesir yarattı ve 21. yüzyılın tarihini şekillendirmeye devam edecekler.
Bu kısımda, 21. yüzyılın en mühim zamanı vakalarından kimilerini inceleyeceğiz ve bunların dünya üstündeki etkilerini tartışacağız. Ek olarak, 21. yüzyılda dünyanın yüz yüze olduğu zorluklardan kimilerini inceleyeceğiz ve bu zorlukların iyi mi üstesinden gelinebileceğini ele alacağız.
21. asır büyük bir değişiklik zamanlarıdır ve günümüz dünyasını şekillendiren zamanı vakaları kestirmek önemlidir. Geçmişi anlayarak geleceğe daha iyi hazırlanabiliriz.
S: Tarihi mekan nelerdir?
A: Tarihi bir yer, zamanı öneme haiz bir konumdur. Bu, mühim bir olayın gerçekleştiği bir yer yahut meşhur bir fert yahut vakayla ilişkilendirilen bir yer olabilir.
S: Günümüzde zamanı mekanların yüz yüze olduğu zorluklar nedir?
A: Günümüzde zamanı mekanların yüz yüze olduğu bir takım güçlük bulunmaktadır, bunlardan bazıları şunlardır:
- Koruma: Tarihi alanlar dönemin, hava koşullarının ve insan faaliyetlerinin tesirleri sebebiyle çoğunlukla korunmaya gerekseme duyarlar.
- Gezim: Turizmin artan popülaritesi zamanı mekanlara hem fizyolojik bununla beraber ekonomik açıdan yük bindirebilir.
- Inkişaf: Yeni altyapı ve işletmelerin gelişimi zamanı bölgeleri tehdit edebilir.
S: Tarihi mekanları korumak için neler yapılabilir?
Tarihi bölgeleri korumak için yapılabilecek birçok şey vardır, bunlardan bazıları şunlardır:
- Koruma: Tarihi alanlar, koruma, restorasyon ve tekrar inşa benzer biçimde muhtelif yöntemlerle korunmalıdır.
- Gezim: Gezim, zamanı mekanlara olan etkiyi en aza indirecek halde yönetilebilir.
- Inkişaf: Inkişaf, zamanı alanlara olan etkiyi önleyecek yahut en aza indirecek halde planlanmalıdır.
0 Yorum